İlan karşılaştırması yapabilmeniz için en az 2 adet ilan seçmeniz gerekmektedir.
1 Temmuz 2014 tarihinde yürürlüğe giren kiracı ve
gayrimenkul sahibi ilişkilerini belirleyen düzenlemeye göre;
kiracılar belirli süreli sözleşmeleri bitmeden en az 15 gün önce
aksini bildirmedikçe, sözleşme aynı koşullarla
bir yıl için uzatılmış sayılmaktadır.
Bu durumda gayrimenkul sahibi, süre bitimine
dayanarak sözleşmeyi sonlandır ama maktadır.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ise, kiracı her zaman,
gayrimenkul sahibi ise sözleşme başlangıcından
10 yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle
sözleşmeyi sona erdire bilmektedir. Belirli süreli kira sözleşmelerinde,
sözleşmenin birer yıllık aralıklarla yenilenmesi sonucu uzama süresinin 10 yılı bulması durumunda,
gayrimenkul sahibinin sürenin bitiminden en az üç ay
önce bildirimde bulunması halinde sebep göstermeksizin
kira sözleşmesini sona erdirmesi mümkün hale gelmiştir.
1 Temmuz 2012´de 10 yılını tamamlamış olan kira sözleşmeleri,
1 Temmuz 2014´te artık hükmünü yitirmiş ve gayrimenkul sahipleri
3 ay önce kiracısına noterden ihtarname göndermek
koşulu ile başka bir neden ileri sürmeksizin tahliye isteyebilmektedir.
Gayrimenkulün Kusursuz Teslimi
Gayrimenkul sahibi, gayrimenkulü sözleşmede öngörülen
kullanım amacına uygun şekilde kiracıya teslim etmek
ve sözleşme süresi boyunca bu halde bulundurmakla yükümlüdür.
Gayrimenkul sahibinin bu yükümlülüğü sözleşme ile değiştirilememektedir.
Buna göre gayrimenkul sahibi kiraya verdiği taşınmazı temiz
ve sözleşmede belirtilen kullanım amacına uygun (Konut/işyeri)
bir şekilde teslim etmek zorundadır.
Yeni Türk Borçlar Kanunu, kiralanan gayrimenkulün kusurlu teslim
edilmesi halinde oluşacak sorunlara yönelik bazı değişiklikler içermektedir.
Gayrimenkul sahibi, kiraya verdiği gayrimenkul ile ilgili kiracısına
yanıltıcı bilgi vermiş veya malı kusurlu teslim etmiş ise kiracının
sözleşmeyi feshetme hakkı olduğu gibi, bu ayıp nedeniyle kira
bedelinin indirilmesini talep etme hakkı da bulunmaktadır.
Aynı durum gayrimenkulün teslim edilmesinden sonra ortaya çıkan
kusurlar söz konusu olduğunda da geçerlidir. Kiracı gayrimenkul
sahibinden kusurun giderilmesini istediği halde kusur giderilmezse,
kiracı tazminat ya da kira bedelinde indirim yapılmasını isteyebilecektir.
Ayrıca kiracı kusuru kendisi gidererek, masrafları kira bedelinden de düşebilmektedir.
Ortaya çıkan kusurun,
kiralanan gayrimenkulün kullanım elverişliliğini ortadan
kaldırması durumunda kiracı kiralamış olduğu gayrimenkulün benzerini talep edebilir
ya da sözleşmeyi feshedebilir
ancak bu durumda ödemiş olduğu kira bedellerinin iadesini isteyemem-ektedir.
Kiracı kira sözleşmesi sona erdiğinde gayrimenkulü nasıl
aldıysa o şekilde teslim etmekle yükümlüdür.
Bunu yerine getirmeyen kiracı aleyhine tazminat davası
açılabilmektedir. Kira sözleşmesinin bitmesi durumunda,
kiralanan gayrimenkulün sözleşmeye aykırı kullanımından doğan
zararların giderilmesi dışında, kiracıdan başka bir tazminat istenemeyecektir.
Bir diğer düzenleme ise, kira sözleşmesi süresince,
gayrimenkulde kiracı veya gayrimenkul sahibi tarafından değişiklik yapılmasına ilişkindir.
Yeni Türk Borçlar Kanunu, gayrimenkul sahibine kiralanan
gayrimenkul üzerinde, kiracıdan katlanması beklenebilecek olan
yenilik ve değişiklikleri yapabilme yetkisi verdiği gibi; kiracıya da,
kiraya verenin yazılı rızasını almak şartıyla gayrimenkulde
değişiklikler yapabilme yetkisi tanımaktadır.
Kiranın Ödenmemesi
Yeni düzenleme ile kira bedelinin zamanında ödenmemesi durumunda,
sonraki kira bedellerinin muaccel sayılacağına dair anlaşmalar geçersiz sayılmıştır.
Kiracının kira borcunu vaktinde ödemediği durumlarda, gayrimenkul sahibi kiracıya
30 gün içerisinde ihtarname gönderir.
Bu ihtara rağmen kira bedeli ödenmez ise kiracıyı tahliye edebilmektedir.
Maddi olarak zor duruma düşen kiracı, iflas vb.
gibi maddi durumunu etkileyen olumsuzlukları belgelediği takdirde
kira sözleşmesini feshederek, kira bedellerini ödemekten kurtulabilmektedir.
Gayrimenkul sahipleri, kira borcunu ödemeyen ve kaçma
hazırlığında olduğundan şüphelenilen kiracının malları aleyhine hapis hakkı kullanılabilecektir.
Kira sözleşmesinde tarafların, sözleşmenin yenilenmesi hali için,
ileri ki yıllar için kira bedelini kararlaştırmaları, kararlaştırılan
bedelin bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranını geçmemesi
şartıyla geçerli sayılmıştır. Kira bedelinin döviz olarak
belirlendiği durumlarda, kira bedeli beş yıl süresince değiştirilememektedir.
Kira sözleşmesinin kurulmasından sonra gayrimenkulün el değiştirmesi halinde,
yeni malik sözleşmenin tarafı haline gelecek ve kira bedeli de yeni malike ödenecektir.
Bir diğer yeni uygulama ile, aile konutu olarak kullanılan gayrimenkullerde
sözleşmenin sonlandırılması sürecinde kiracı eşinin rızası aranmaktadır.
Buna göre kiracı, eşinin rızası olmaksızın kira sözleşmesini sonlandır ama maktadır.
Gezdirme Zorunluluğu
Yeni Borçlar Kanunu´nun getirdiği bir diğer yenilik ise, kiracının,
kiraladığı gayrimenkulün gerekli durumlarda gezilmesine izin
vermekle kanunen yükümlü tutulmuş olmasıdır.
Buna göre kiracı gayrimenkulün satılması, kiraya verilmesi veya bakımı için
gerekli durumlarda gezilmesine izin vermek durumundadır.
Kiralanan gayrimenkulün gezilip görüleceği konusunda gayrimenkul
sahibi tarafından kiracıya uygun bir süre önce bilgi verilmesi gerekmektedir.
Geçmiş dönemlerde sözleşme gereğince ödenmekte olan damga
pulunun yerini günümüzde damga vergisi almıştır.
Yeni düzenleme ile gayrimenkul sahipleri ve kiracıların damga vergisini,
aralarında bölüşerek eşit şekilde ödemeleri gerekmektedir.
Tahliyeye İlişkin Durumlar
Yeni Türk Borçlar Kanunu, gayrimenkul sahiplerine sözleşme süresinin
10 yılı doldurması durumunda kiracıyı tahliye edebilme hakkının
yanı sıra başka tahliye hakları da getirmiştir. Buna göre, gayrimenkul
sahibinin sadece kendisi, eşi ve çocuklarının ihtiyacı için değil,
alt soyu ve üst soyundaki bütün bireylerin ve kanunen bakmakla
yükümlü olduğu diğer kişilerin de konut veya iş yeri ihtiyacı için,
kiracıdan gayrimenkulün tahliyesini isteyebilmektedir.
Yeni düzenleme ile kiracıya gayrimenkule zarar vermemesi
ve komşularına saygı göstermesi zorunluluğu getirilmiştir.
Kiracı gayrimenkulü özensiz kullanır, zarar verir veya komşularını rahatsız
edecek şekilde gürültü yapar ise tahliye kararı alınabilecektir.
Gayrimenkul sahibi bir sözleşme dönemi içinde kira bedelinin ödenmemesi
nedeniyle iki defa haklı şekilde ihtar göndermişse, kira döneminin sonunda
tahliye hakkı oluşmaktadır. Gayrimenkul sahibinin, kiralamış olduğu gayrimenkule
ihtiyacı olduğunu kanıtladığı takdirde de, tahliye hakkı oluşmaktadır
ancak bu durumda taşınmaz 3 yıl süre ile 3. kişilere kullanamamaktadırlar.
Kiracılı gayrimenkulün satın alındığı durumlarda, gayrimenkulün yeni
sahibi kiracıya 1 ay içinde ihtarname göndererek tahliyesini talep edebilmektedir.
Ancak bu durumda kiracının 6 ay daha kullanım hakkı bulunmaktadır.
Gayrimenkul sahibi, kira sözleşmesinin bitiminde 1 ay içerisinde tahliye hakkını kullanabilecektir.
Gayrimenkulün kullanımını imkansız kılacak güçlendirme ve
tadilat gibi çalışmalar söz konusu olduğunda ve tahliye
taahhüdü verildiği halde gayrimenkul boşaltılmadığından
ya da kiracının veya eşinin aynı il sınırları içerisinde oturmaya
elverişli başka bir konutu olduğunun belirlenmesi durumlarında
tahliye istene bilmektedir. Hem kiracılar hem de
gayrimenkul sahipleri için önemli avantajlar sağlayan yeni düzenlemelerin
taraflarca doğru bilinmesi, kanun çerçevesinde sağlanmış olan hakların
doğru kullanımı ve tarafların mağdur olmaması açısından son derece önemlidir.